Pages

9 Kasım 2010 Salı


Lenin'in Maddenin Gerçeği Konusuna Duyduğu Korku


Vladimir Ilyiç Lenin bilindiği gibi Marx ve Engels'den sonra Komünizmin en önemli teorisyenlerinden biridir. Milyonlarca insanı katletmiş, sürmüş, sefalet içinde yaşatmıştır. Komünist devrim için banka soymanın, adam öldürmenin, yolsuzluk yapmanın ve her türlü kanunsuz işin mübah olduğunu savunmuştur. Neticede bu yolu izleyen Stalinde 40 milyon insanı katletmiştir.

Lenin'in ideolojisi olan komünizmin felsefi temeli "diyalektik materyalizmdir". Yani maddenin mutlak varlık olduğuna, sonsuzdan beri varolduğu ve sonsuza kadar var olacağına inanılır. Madde kesin bir gerçektir. Maddesel olmayan şeylere inanmak yanlıştır. Bu maddesel dünyaya da çatışmalar hakimdir: tez, anti tez, sentez döngüsü...

Dolayısıyla maddenin hayal olduğu gerçeği materyalizmi kökünden çürütür. Tüm dünya görüşünü üstüne bina ettiği zemin madde olan bu felsefe, maddenin hayal olduğu gerçeği karşısında çökecektir zorunlu olarak.

Bu yüzden materyalistler, dolayısıyla komünistler bu gerçekten çok korkarlar ve üstünü kapatmak isterler. Bu Lenin'in onlara tavsiyesidir.

Lenin neredeyse bir asır önce yazdığı "Materyalizm ve Ampiryokritisizm" isimli kitabında taraftarlarını bu gerçeğe karşı şöyle uyarmaktadır: 

"Duyularımızla algıladığımız nesnel gerçekliği bir kere yadsıdın mı, kuşkuculuğa (agnostisizm) ve öznelciliğe (subjektivizme) kayacağından, fideizme (dini inanca) karşı kullanacağın tüm silahları yitirirsin; bu da fideizmin istediği şeydir. Parmağını kaptırdın mı, önce kolun sonra tüm benliğin gider. Duyuları nesnel dünyanın bir görüntüsü olarak değil de, özel bir öğe olarak aldığında, diğer bir deyişle materyalizmden ödün verdiğinde, benliğini fideizme kaptırırsın. Sonra duyular hiç kimsenin duyuları olur, us hiç kimsenin usu, ruh hiç kimsenin ruhu, istenç hiç kimsenin istenci olur." 

Bu satırlar, Lenin'in büyük bir korkuyla fark ettiği ve hem kendi kafasından hem de "yoldaş"larının kafalarından silmek istediği bu gerçeğin, materyalistleri ne kadar tedirgin ettiğini göstermektedir. Ancak günümüz materyalistleri Lenin'den daha da büyük bir tedirginlik içindedirler; çünkü bu gerçek bundan 100 yıl öncesine göre çok daha açık, kesin ve güçlü bir biçimde ortaya konmaktadır. Geçmişte bir felsefe veya bir yorum olarak düşünülen bu konu, tüm dünya tarihinde ilk kez bu kadar karşı konulamaz bir biçimde ve bilimsel bulgulara dayanılarak anlatılmaktadır.